Teknoloji
Moderator
TikTok, ABD'de faaliyetlerini sürdürebilmek için uzun süredir devam eden belirsizliği sona erdirecek anlaşmaları imzaladı. Şirketin CEO'su Shou Zi Chew'ün çalışanlara gönderdiği bilgilendirme notuna göre, ByteDance ve ABD'li yatırımcılar arasında bağlayıcı anlaşmalar tamamlandı. Bu kapsamda TikTok'un ABD operasyonları için yeni bir ortak girişim kuruluyor.
22 Ocak'ta kapanması beklenen anlaşmayla birlikte, TikTok'un ABD işinin yüzde 50'si Oracle, Silver Lake ve Abu Dabi merkezli MGX'in yer aldığı yatırımcı grubuna geçiyor. ByteDance, ABD biriminde yüzde 19,9'luk azınlık payını korurken, mevcut ByteDance yatırımcılarının iştirakleri yaklaşık yüzde 30'luk bir paya sahip olacak. Oracle, Silver Lake ve MGX'in her biri yüzde 15'er hisse alıyor.
Bu yapı, TikTok'un ABD'de yaklaşık 170 milyon kullanıcıya erişimini korumasını sağlarken, Washington'ın uzun süredir dile getirdiği ulusal güvenlik endişelerine de yanıt vermeyi hedefliyor. ABD'de geçen yıl kabul edilen yasa, TikTok'un Çin merkezli ByteDance'ten ayrılmasını ya da ülkede yasaklanmasını öngörüyordu. Süreç, Donald Trump yönetimi tarafından birkaç kez ertelenmiş ve eylül ayında taraflar prensipte anlaşmaya varmıştı.
Anlaşma kapsamında TikTok'un öneri algoritması ABD'li kullanıcı verileriyle yeniden eğitilecek. Amaç, "içerik akışının dış müdahalelerden arındırılması" olarak tanımlanıyor. Amerikalı kullanıcıların verilerinin depolanması Oracle'ın gözetiminde yürütülecek. İçerik moderasyonu da ABD'deki yeni yapı tarafından yönetilecek. Buna karşın e-ticaret, reklam ve pazarlama faaliyetlerinin küresel TikTok organizasyonu ve ByteDance kontrolünde kalacağı belirtiliyor.
Bu anlaşmanın, eleştirileri de beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz. Zira bazı ABD'li senatörler, yeni yapının kullanıcı gizliliği konusunda somut bir güvence sunmadığını savunuyor. Özellikle algoritmanın lisanslanması ve yeniden eğitilmesinin, TikTok'u gerçekten daha güvenli hale getirip getirmeyeceği tartışma konusu.
TikTok ise platformun ABD'de yedi milyondan fazla küçük işletme tarafından kullanıldığını hatırlatarak, yeni yapının bu ekosistemi koruyacağını vurguluyor. Ancak hem kullanıcılar hem de siyaset cephesinde, anlaşmanın ABD-Çin ilişkilerindeki daha geniş pazarlıkların bir parçası olduğu görüşü ağır basıyor.
22 Ocak'ta kapanması beklenen anlaşmayla birlikte, TikTok'un ABD işinin yüzde 50'si Oracle, Silver Lake ve Abu Dabi merkezli MGX'in yer aldığı yatırımcı grubuna geçiyor. ByteDance, ABD biriminde yüzde 19,9'luk azınlık payını korurken, mevcut ByteDance yatırımcılarının iştirakleri yaklaşık yüzde 30'luk bir paya sahip olacak. Oracle, Silver Lake ve MGX'in her biri yüzde 15'er hisse alıyor.
Bu yapı, TikTok'un ABD'de yaklaşık 170 milyon kullanıcıya erişimini korumasını sağlarken, Washington'ın uzun süredir dile getirdiği ulusal güvenlik endişelerine de yanıt vermeyi hedefliyor. ABD'de geçen yıl kabul edilen yasa, TikTok'un Çin merkezli ByteDance'ten ayrılmasını ya da ülkede yasaklanmasını öngörüyordu. Süreç, Donald Trump yönetimi tarafından birkaç kez ertelenmiş ve eylül ayında taraflar prensipte anlaşmaya varmıştı.
Anlaşma kapsamında TikTok'un öneri algoritması ABD'li kullanıcı verileriyle yeniden eğitilecek. Amaç, "içerik akışının dış müdahalelerden arındırılması" olarak tanımlanıyor. Amerikalı kullanıcıların verilerinin depolanması Oracle'ın gözetiminde yürütülecek. İçerik moderasyonu da ABD'deki yeni yapı tarafından yönetilecek. Buna karşın e-ticaret, reklam ve pazarlama faaliyetlerinin küresel TikTok organizasyonu ve ByteDance kontrolünde kalacağı belirtiliyor.
Bu anlaşmanın, eleştirileri de beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz. Zira bazı ABD'li senatörler, yeni yapının kullanıcı gizliliği konusunda somut bir güvence sunmadığını savunuyor. Özellikle algoritmanın lisanslanması ve yeniden eğitilmesinin, TikTok'u gerçekten daha güvenli hale getirip getirmeyeceği tartışma konusu.
TikTok ise platformun ABD'de yedi milyondan fazla küçük işletme tarafından kullanıldığını hatırlatarak, yeni yapının bu ekosistemi koruyacağını vurguluyor. Ancak hem kullanıcılar hem de siyaset cephesinde, anlaşmanın ABD-Çin ilişkilerindeki daha geniş pazarlıkların bir parçası olduğu görüşü ağır basıyor.